Eskiden kendi halinde bir faturaydı bu. Su faturası az geldiğinden bunun havası yerindeydi. Telefon faturası ile didişirdi bazen. İnternet gelince biraz kıskançlık krizine girdi ama doğalgaz faturası da üstüne eklenince çıldırdı. Kombiyi hiç sevmiyor meselâ. Kış aylarında kombi çalıştıkça bu doğal gaz faturası kabaracak ben de kabarayım altta kalmayayım diye şiştikçe şişiyor. Bahara doğru bi sakinleme geliyor, yazın yine kral.

Kur'an-ı Kerim.

Su benzinden pahalı olunca piyasaya sürülecek arabadır.

Küçükken köyde karşıma çıktığında ağzımı açmamaya, dişlerimi göstermemeye çalıştığım hayvan. Söylenene göre dişlerimizi görünce sayar ve kendine alırmış, kendi dişini de bize verirmiş.

Terbiyeyi aksesuar olarak düşünmemize sebep olabilecek söz.

- Terbiyeni takın!
- Ya üstümdekilere uygun terbiyem yok.

Anlayanlar için erken bir uyarıdır. Konuşmanın başında söylenir. Konuşmanın ortasına gelindiğinde (ki epey bir zaman geçmiştir) "artık toparlıyorum" denir. İki saat sonra mırıldanmalar arasında "Beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim." lafıyla konuşma bitirilir. İlgili kişi program organizatörleri tarafından mikrofondan uzak tutulacak kişiler listesine kaydedilir bu arada.

- abi var ya para! artık bunlarda.
- doğru diyon.
- öbür piyasa doydu. ama bunlar aç, aç böyle şeylere.
- valla öyle.
- az bi hareket görse bunlar.
- çözülür.
- patlatalım bi dergi. 10 lira desek bile.
- kapış kapış gider.
- kapiş.
- giriyoz mu bu işe, ne diyon?
- âlâ.

- bardağa dolu tarafından bakmalısın.
- nası girecem ufacık bardaktaki suyun içine?
- boş ver. nası biliyorsan öyle bak.

- kusura bakma fethi bey ama bu kaçıncı?
- çocuktur yahu. hem göz hakkı diye bir şey var.
- fethi bey şu ufacık gözlere 4 kilo kiraz biraz fazla değil mi?
- 4 kilo mu?
- evet pazarda satarken yakaladım seninkini.
- hakkı kötektir.

Allah'ın yarattığına çirkin demeden az önce söylenen söz. çirkin diyeceksen de arkadaşım. neden sözü böyle bağlama ihtiyacı hissediyorsun ki.