Uyan da balığa gidelim!
Şoförler kralı, mahallenin istikbalinden endişelidir. Zaten aşağı mahalleden olan son muhtardan acayip gıcık kapmaktadır. Mahallenin nüfus sahibi diğer iki arkadaşı kaptanlar kralı ve pilotlar kralını acilen toplantıya çağırır;
-ŞOFÖRLER KRALI: Mahallemizin istikbalinin teminatı dava arkadaşlarım; biriniz denizlerde biriniz gök kubbede mahallemizin menfaati için durmaksızın çalışırken son zamanlarda mahallemizin maruz kaldığı tehdit ve baskı gözünüzden kaçıyor galiba. Malumunuz mahallemiz tek olsa da bir aşağısı bir de yukarısı var. Muhtarımız hep yukardan olurdu velâkin son seçimde mahallelimiz anlaşılmaz bir şekilde aşağıdan birini muhtar yaptı, üstelik azalar da aşağıdan.
-KAPTANLAR KRALI: Ya malumunuz ben beş aydır uzağım mahalleden. Ama her ne kadar muhtar aşağı mahalleden olsa da tıngır mıngır idare ediyordu mahalleyi. Ne baskısı bu anlayamadım.
-ŞOFÖRLER KRALI: Mahalle baskısı mahalle. Aşağı mahallenin erkekleri yukarı mahallenin erkeklerine; ‘artık bıyık koyacaksınız lean, anladınız mı’ havalarına girmişler. Kadınları da ‘bundan sonra havuza bikini ile gelmek yok, şeriat mayosu(!) giyceksiniz şekerim’ demişler. Bu gidişe acilen dur demeliyiz!
-PİLOTLAR KRALI: Ya panik yapma paşam. Benim yukardan gözlemleye- bildiğim kadarıyla mahallede her şey normal gibi; aşağı mahallenin çocukları ile bizimkiler top oynuyorlar, saklambaç oynuyorlar. Hatta bizim mahalleden bir delikanlı aşağıdan bir kıza âşık olmuş, ara sıra çıkıyorlar bile.
-KAPTANLAR KRALI: Bence de anormal bir durum yok gibi. Gelirken aşağı mahalleden geçtim, üç beş tane delikanlı beni görünce ‘wauuwww, denizler kralı, well come’ diyerek karşıladılar beni. Ben bunlar İngilizce'ye gavurca diye karşı çıkarlar biliyordum ama hiç de öyle değilmiş.
-ŞOFÖRLER KRALI: Biriniz çoğunlukla denizde, diğeriniz de çoğunlukla havada. Yani ikinizin de ayakları yere basmıyor. Ya görmüyor musunuz, ramazan davulcusu bile aşağı mahalleden.!
-KAPTANLAR KRALI: İyi de paşam, ramazan davulcusu zaten hep aşağı mahalleden olurdu.
-ŞOFÖRLER KRALI: Tamam öyle olurdu da, işte mesele burada. Önceden gelir miydi davulcu yukarıya? Gelmezdi. Ama şimdi gümbür gümbür inletiyor bizim mahalleyi. Düpedüz mahalle baskısı bu.! Hatta davulu çalmaya tam benim pencerenin önünden başlıyor. GÜM dedi miydi ya, top patladı, savaş çıktı zannediyorum.
-KAPTANLAR KRALI: Paşam sen de söyleyiver senin pencerenin önüne gelince çalmasın.
-ŞOFÖRLER KRALI: Mümkünatı yok efendim, ben aşağı mahalleden biri ile muhatap olamam. Bakın zatı âlilerinizi tekraren uyarıyorum: yakında kadınlarımız haşema giyer, gençlerimiz bıyık bırakırsa şaşmayın.
-PİLOTLAR KRALI: Paşam ne var bunda bu kadar büyütecek; ha bikini ha haşema. Sonuçta ikisi de mayo değil mi?
-KAPTANLAR KRALI: Bence de paşam no problem. Hem ben birinde denizde jilet bulamamıştım. Anlayacağın sakal biraz uzamıştı. Aynaya bir baktım, baya yakışmış, hani baya karizmatik olmuşum. Yani acaba bıraksam mı diye düşünmedim değil.
-ŞOFÖRLER KRALI: Vay anasını be! Mahalle baskısı memleket baskısı olmuş da haberimiz yok!