Sinir
21.10.2011 22:44
Merhabalar efendim. Saatlerimiz 01.21’i gösteriyormuş. “TRT FM” dinliyorum, ‘Geceden Sabaha’ programı başlamış. Popüler müzik çalıyor. Kadının biri “yazın beni” diyor. Sesi çok kötü, ama bu saçma sapan şarkı için yeter, diye düşünüyorum. Hem bu şarkıyı muhteşem bir ses söyleseydi daha çok üzülürdüm. Dur dur değişti şarkı! Bir adamcağız ‘anı yaşa, anda kalma’ diyor. Haklı, ama sesi öyle berbat ki ona hak verdiğim için neredeyse utanacağım. Bu şarkılar niye TRT FM’de çalıyor yahu! Bak sinirlendim işte. İyisi mi kapatayım radyoyu, gerçekten müzik başladığı zaman açayım. Hoş bunu nasıl bileceksem. Off köşeye sıkıştım. Unutalım gitsin radyoyu.
Başka bir frekansa geçmemi önerenler olabilir, ama ne yazık ki başka frekans çekmiyor. Görüyorsunuz ya basit bir sıkışmışlık değil bu, adeta elim kolum bağlı. Yüksek bir yere çıkmamı önerenler de olabilir, ama çoktan çıktım bile. Buna rağmen çekmiyor işte.
Radyomun çekmesi uğruna çıktığım bu yüksek yerden bakıyorum da insanlar ne kadar küçük görünüyorlar. O kadar uzaktalar ki etrafım bomboş. Şimdi de zirvedeki yalnızlıkla başbaşayım.
Gül peşinde koşacağım diye ayaklarımın altında ezilen papatyaları görmedim galiba.
Neyse radyoyu bir kontrol edeyim, belki TRT FM kendine gelmiştir de ‘bana bir aşk masalından şarkılar söyle’ çalmaya başlamıştır. O da ne! Artık TRT FM de çekmiyor. Bu bana müstahaktı zaten. Hırslarım uğruna gerçeklerden ve samimiyetten yoksunum artık. Çok pişmanım keşke elimdekiyle yetinseydim, keşke TRT FM’e bir şans daha verseydim, keşke düzelmesi için ona yardımcı olsaydım. Ama artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz. İçimi kemiren bu pişmanlık duygusuyla da yaşayamam. En doğrusu ölmek. Her gün ölmektense bir kere öleyim daha iyi.. Hazır bu denli zirvedeyken, bırakıvereyim kendimi şuracıktan.
Bir anlık sinir nelere mal oluyor gördünüz, sinirlerimize hâkim olmalıyız.
PATAK – Eylül 2010 https://patlangac.blogspot.com