Nişanlı kapkaççısı
Aşağıda anlatılanlar kurgu değil, bizzat gerçek(leşmiş) olaylardır.
Nişanlılar, nişanlı olduklarını daima belli etmek zorundalar mıdır hep merak etmişimdir. Yani bir yerlerde bi yemin mi ettiriliyor bunlara. Her imkan ve şeraitte nişanlılığımı belli edeceğime and içerim gibisinden.
Metrodan çıkış turnikeleri vardır. Oldukça dardır. Tek kişi bile öyle rahatça geçilmez. Gelin görün ki nişanlıları ise şöyle görürsünüz:
El ele turnikeye kadar giderler. İnançlıdırlar. Bu güne kadar önlerine çıkan tüm engelleri ellerini birbirinden ayırmadan aşmayı başarabilmişlerdir. Ve şimdi.. Bu sınavı da başarıyla geçeceklerdir.
Dediğimiz gibi turnikeden iki kişi yan yana geçememektedir. Eller ise birbirine ameliyatla dikilmiş olduğundan ayrılamamaktadır. Biri geçer, ama eli geride kalır. Ötekininse diğer tarafa yalnız eli geçmiştir. O da geçer ve oh, bir turnike sınavını daha başarıyla atlatmışlardır.
Geriye;
"kalabalık otobüslere de elleri ayırmadan binmek, akbili artık nasıl becerilirse eller ayrılmadan basmak, eller ayrılmadan otobüste ilerlemek, eller ayrılmadan inmek, vapura binişte iki kişi tam sığamasa da sıkışarak da olsa el ele binmek, el ele inmek, yolda yürürken çanta kapkaççısı gibi bir de “nişanlı kapkaççısı” varmışçasına kolundan sımsıkı tutarak yürümek, cafelerde milleti rahatsız etmek…"
kalmıştır…
Nişanlılar toplumun sınavlarıdır. Sabır sınavları.
Çok merak edersiniz, yoksa nişanlılık aslında elleri birbirine diktirme ameliyatının diğer adı da bunu herkes gözü korkmasın diye ancak nişanlanınca mı öğreniyor…