Flört
Görev yaptığım Kuran Kursunda öğrencilerimle bir gün çıkmanın günah olduğu konusunu işlemeye başladım. Çoğu ilkokulda, bir kısmı orta 1’e yeni geçmiş, bir iki tanesi de orta iki ve orta üçte olan öğrencilerime “Arkadaşlar. Her iki taraf da evlilik niyetinde değilse ve tamamen birbirini bu amaçla tanımak için değilse; çıkmak günahtır” dedim. O an sınıfta öyle bir gürültü koptu ki anlatamam. Nasıl itirazlar! Aldığım tepkiler durumu extra mizahlaştırmamı gereksiz kıldığından aynen aktarıyorum:
-Hocam! Çok saçma! Napalım yani, görücü usulü mü evlenelim!
Bu arkadaşların tepkileri sertti. Ne demek birbirini tanımadan evlenmek şeklinde. Çıkmadan evlenmeyi hiçbir öğrencim asla kabul edecek gibi değildi açıkçası. O yüzden iyi ki bu konuya değinmişim dedim içimden.
- Sedaa! Bak günahmış! Aycan! Bak günahmış!...
Bu tip cümleler de duydum. Cümlelerin muhataplarıysa başlarını öne eğip sen sus falan dediler.
- Hocam ama evlenmiyolar ki sadece çıkıyolar!!
Bu cümle! İşte bu cümle benim kilit cümlemdi. Sanki günah olan evlenmekmiş gibi öğrenci resmen hocam evlenmiyolar ki sadece çıkıyolar demez mi?! Dedim ki zaten problem orada. Evlenmiyolar ve çıkıyolar. Sanırım tam anlayamadı:)
- Hocam! Peki parmağında oynatmak günah mı?
Öğrencinin biri bağırarak sordu bu soruyu. Devamında ben parmağımda oynatcam dedi. Ben de düşündüm. Dinen bi emir hatırlayamadım buna dair. Değil dedim:) mu ha ha ha… mu ha ha ha…
-Hocam! Ben bana teklif eden bi çocuğu dövdüm, o günah mı?
-Evet hocam! Ben de dövdüm. Günah mı?
-(iç ses=Dövün kızlar. Hak ediyolar.) Yok arkadaşlar. Dövmenize gerek yok, reddedin yeter.
Gürültü arttıkça arttı. Arkadaşlar dedim, sessizliği sağlamak için, susup baktılar. Ben bu konuyu neden açtım? Biliyorum ki okullar açılınca bu konu gündeminize girmeye başlayacak. O an ilk okullular dahil hepsinden heyecanla ve çoşkuyla başlarını evet anlamında sallayarak;
-Evet hocam! Evet hocam ! cevabını aldım. O an dedim ki kendi kendime, hey gidi amatör sosyolog, zaman ne çok değişmiş. Nasıldı şarkı: “Çok geç kalmışız canım. Vakit bu vakit değil. Eski radyolar gibi. Çatıya saklanmış aşk. Öyle sanmışız canım. Artık ölümsüz değil. Leylayla mecnun gibi. Çoktan masal olmuş aşk. Lale devri çocuklarıyız biz. Zamanımız geçmiş.”
Ders bitiminde iki öğrenci yanıma geldi. Biri iyice yanaşıp şu soruyu sordu:
-Hocam! Diyelim ki bi çocuk kızın hep yanında dolaşıyo. Kız istemiyo ama o hep yanında dolaşıyo. Ona her istediğini alıyo. Bu günah mı?
-Yani bu iki kişi çıkıyo mu?
-Hayır.
-O zaman değil.
-Holley! :)
Kızın gözleri bir anda o kadar parladı, o kadar sevindi ki, güle oynaya yanımdan ayrıldı.
İkincisi ise öyle bi cümle söyledi ki gülsem mi ağlasam mı bilemedim:
-Hocam! Siz bu yaşınızda çıkmıyosunuz ama bu sınıftakilerin çoğu çıkıyo…
Bu da bana kapak olsun:)