Demek istemek...

06.12.2009 21:51

 

Ön not:Final döneminde olmam hasebiyle erkekler 3’ü iptal etmemekle birlikte erteledim. Neden? Çünkü anladım ki okuyucuların çoğu erkek. Ben de duaya muhtacım:) Tuncaylardan ümidi kesmekle birlikte (bakınız ziyaretçi defteri) kıymetli okuyanlardan yazıyı okudukları şu sırada "Allah yardımcın olsun!" cümlesinin muhatabı/ edilgen faili olabilirsem ne mutlu bana.

          Kadınların dünyasının ana cümlesi nedir bilir misiniz: Demek istemek!

      O kadar önemli, o kadar hayatîdir ki: Demek istemek! Bütün iletişim bunun üzerine kurulmuştur adeta. Şimdi erkek okuyucuların bunu anlaması zor. Biraz feminen olanları haricindeki erkekler, ne diyecekse der, birbirlerinin dediklerinden, dedikleri şeyi anlarlar. Bence normal olan da budur. Ama kadınların dünyasında işler böyle yürümez. Şu ayrıntı belası orada da bırakmaz kadının yakasını.

     “Bu şimdi bana ne demek istedi?” kadının içinde, kendisinin dahi fark edemediği kadar yanıp sönen bir iç sorudur. Öyle ki dışarıdan gelen cümlelerin %80 belki 90’ında yanar.

     Eğer bir erkekseniz ve çeşitli düzeylerde bir eşiniz varsa (eş, nişanlı, bizim camiada sevgili denmez ama diğer adı da vardır elhamdülillah: görüşülen bayan vb.) herhangi bir kadın için özellikle kız demedim çünkü kız olsa rakip olur, ama rakip olmayacak evli barklı bir kadın için dahi güzel bayan denilmesi “sen çirkinsin” demek istemektir. Gerçekten çok zayıf bir kız için çok zayıf demek, “sen şişmansın” demek istemektir. Ellerin güzel demek “yüzün o kadar da güzel değil” yahut “ellerin yüzünden daha güzel” demek istemektir.

     Aksini düşünüyorsanız muhakkak, hemen akabinde yahut yakın bir zamanda yüzün de güzel olduğu, senin formun ne güzel falan diyerek şişman olunmadığı, ama senin kadar güzel değil (yalan bile olsa) diyerek güzel olan kadının güzellik mertebesinin derhal aşağılara çekilmesi aranızın bal şeker kalmasını temin açısından yapmanız gerekenlerdir.

     Burada bir tuzağa dikkatinizi çekmek isterim: Kimi zaman erkek; yanılır. Kadın “haklısın çok güzel kadın” deyince rahatlar, benim eşim kompleksli değil diye düşünür. Sevinir kendince. Tarafımızdan bu erkeklere şu anda gülünmektedir. :):D :)

Zira,  

1- Bu bir kompleks durumu değildir, kompleksten daha komplike bir durumdur. :)

2- Kadın bunu derken dahi erkekten ama sen daha güzelsin cümlesini ha şimdi söyledi ha şimdi söyliycek diye bekler. Söylemeyince de bunu asla belli etmez. Ama zerre kadar şüpheniz olmasın bi kenara da yazar. Zaten ah o kenar, ah o kenar…

     İnternette bir mail dolaşıyor birçok mail gibi. Şimdi öyle güzel bir anekdot  var ki buraya taşımadan edemeyeceğim:

 “İlk yemeğe çıkışımızda cep telefonu çaldı. Elini çantasına attı. Kurcaladı, kurcaladı. Telefon uzun uzun çalmaya devam ediyordu. Bir türlü bulamadı. Sonra o güzel cümle döküldü dudaklarından: 'Evde mi bıraktım acaba?' İşte o an evleneceğim kız bu dedim.” Yani çalan telefonu bulamayınca evde mi unuttum acaba cümlesi yalnız bayanların ağzından mı dökülür derseniz: “Maalesef evet” derim. Maalesef evet.

     Yalnız buradaki abi lise bir biyolojisinden geçmemiş anlaşılan. Orada çok önemli bir bilgi vardı. Kaçırmış. Bizim hocamız bi gün sınıftaki erkeklere çok ciddi bir şekilde şöyle demişti: “Çocuklarınızın zeki olmasını istiyorsanız, zeki kızlarla evlenin. Çünkü çocuğu oluşturan iki şey vardır: yumurta ve sperm. Ve bilimsel bulgular gösteriyor ki spermde zeka geni yok. Bu demektir ki çocuğunuzun zekası eşinize kaldı. Bu dediğimi unutmayın! Zeki kızlarla evlenin!” Abimiz evleneceğim kız bu derken, çocukları hiç düşünmemiş anlaşılan. 

Ha, her erkek cebinde zeka testi mi taşısın? Yoo… “Filin dişlerini mi çıkarmışlar, filin dişlerini neden çıkarmışlar?” demesin (sürekli okuyucunun anlayacağı cümledir, anlamadıysanız ya eski yazılara bakın ya da anlamak için zorlamayın), çalan telefonu bulamayıp “evde mi unuttum acaba” demesin, kovanın içinde oynayan balıklar için balıkçıya “bunlar taze mi” diye sormasın. Bu da bişeydir kadın için…

Son not: Henüz dua etmediniz mi yoksa bize mi öyle geldi?