Bir çocuğun Ramazan günlüğü
1. Gün: Bugün evde bir acayiplik var. Herkes kahvaltıdan önce sessizce işine, okuluna gidiyor... Önce diyet yaptıklarını sanmıştım. Akşama doğru hepsi sessizleşiyor. Sofrayı hazırlayıp ezanı bekliyorlar. Başka zaman, susmak bilmeyen ablamın bu hâli içten içe güldürüyor beni. Niye böyle yapıyorlar? Ablama sordum; “Büyüyünce anlarsın.” dedi. Anneme sordum; “Ramazan” dedi. Babama sordum: ”Oruç” dedi.
5. Gün: Bu Ramazan ve Oruç isimli iki kişi, bizimkilere yeme içme yasağı koymuş demek. Bir gece, karışık sesler duydum. Babama hırsızı haber vermeye koştum, yatağında yok! Çâresiz, huysuz ablamın odasına koştum. O da yok! Aldım elime paspasın sapını, aniden açtım mutfak kapısını. Bizimkiler yemek yiyorlar! Vay uyanıklar vay!.. Gündüz Oruç ile Ramazan’dan korkup gece yiyorlar.
10. Gün: Önceleri, Oruç ile Ramazan’ı bulup şikâyet etmeyi düşündüm. Baktım, babam ile annem de artık tartışmıyorlar. Belli ki Oruç ve Ramazan, iyi kalpli iki iyi amca.
Her gün bize beyaz başörtülü teyze-ler geliyor. Oturup birlikte Kur’ân oku-yorlar. Eskisi gibi mobilyadan, gelinden, kaynanadan, konuşmuyorlar. Üstelik, ellerini açıp herkese duâ ediyorlar.
15. Gün: Her şey aynen devam ediyor. Televizyonlar bile uslu uslu konuşuyor. Hepsi akşam ezan vaktini haber veriyor. Geçen gün Ayşe teyzem annemle konuşuyorlardı. “Şöyle şöyle yaparsam Oruç bozulur mu? Yok böyle olursa Oruç kaçar mı?” Demek ki Oruç, çok duygulu birisi. İnsanlar kötü bir şey yapınca bozulu-yor. Kötülüğü gördüğü yerden kaçı-yor. Artık iyice merak ediyorum...
20. Gün: Bugünlerde herkes Kadir gecesinden bahsediyor. Şimdiye kadar gecesi olan bir adam göremedim. Bu Kadir de kim?..
İftarları ben de çok sevdim. Akşam yemek yemeye İftar diyorlar. Gece yemek yemenin adı da Sahur’muş.
25. Gün: Abim uzakta okuyor. “Abim ne zaman gelir?” diye anneme sordum. “Bayram gelsin, o da gelecek.” diyor. Oruç, Ramazan, gecesiyle gelen Kadir’den sonra şimdi de Bayram!.. Bari onu da alsın gelsin tanışalım.
28. Gün: Geçen yıl Kurban kestiğimiz zaman; “Arife geliyor, daha temizliği bitirmedik.” diyordu annem. Demek ki Arife teyze çok titiz. O zaman, bir Bayram diyorlardı, bir Arife. Temizlik yapılıyor. Yemekler hazırlanıyordu. Ben de o zaman anneme; “Bayram ne zaman gelecek?” demiştim de; “Ari-fe’den sonra” demişti. Ben de; “Neden beraber gelmiyorlar da, ayrı geliyorlar. Demek ki bunlar evli değil.” diye düşünmüştüm. Kafam karıştı. Bayram yine yalnız geliyor.
Bayram Günü: Abim gece gelmiş. Sevinçten haykırdım. Bütün olanı biteni ona bir güzel anlattım. Kimseye anlatmayacak, konuştuklarımızı kısaltarak yazmak için izin istedi. Ben de verdim. İşte, Ramazan Günlüğü de böyle ortaya çıktı...
Not: www.turktakvim.com sitesinden alıntıladığımız yazının yazarı belirtilmemiş. Biz de böyle yayınladık.