Ekrem Dumanlı Fethullah Gülen'in sessizliğini çığlık olarak yorumladı. Biz de bu sözden yola çıkarak Hocaefendinin nesi aslında nedir? gibi saçma sorular sorup saçma cevaplar bulduk. Okuyalım: 

Hocaefendinin ceketi. O ceket aslında ceket değil, dizlik. Evet Hocaefendi'nin tek bir ceketi var meselesinde sosyal medya bu durumu alaya almıştı oysa hakikat bu. 

Hocaefendinin kaşları, aslında bıyığıdır. Evet Hocaefendi'nin iki bıyığı ve bir kaşı var. Ve bu durumda takdir edersiniz ki kaşının üstünde gözü var. 

Hocaefendinin takkesi aslında takke değil bir alıcı. Dünyanın tüm istihbaratları onunla toplanır. 

Hocaefendinin elleri aslında ayaklarıdır. Zaten beddua ederken o beddualara elleri yani aslında ayakları ile nasıl vurup bir nevi degaj yaptığını herkes izledi.(Beddua meselesine az sonra değineceğiz.)

Hocaefendininkitapları aslında meşe odunudur. Mangal için idealdir. Közü çabuk geçmez için için yanar. Ah Hocamız gibi. 

Hocaefendinin bedduası aslında beddua değildi. Yanlış anlaşıldı. O aslında bir şiirdi. Biz şiir olarak dinledik inanın ruhu dinlendiren dizeler onlar.

Son olarak Hocaefendinin kendisi aslında kendisi değil. Yani Hoca kendinde değil. Taşınmış. Nerde lan bu Hoca?