Genç bir baba, küçük oğlunun arabasını kaldırımda sürerken, bebek arabadan inmek istiyor, oyuncaklarını yola atıyor, sonra da avazı çıktığı kadar bağırıp babasından oyuncaklarını geri istiyordu. Çaresiz genç baba ise oyuncakları atılan yerden alıp, tozunu toprağını temizliyor ve çocuğuna veriyordu. Ama bebek oyuncakları alır almaz yeniden yere fırlatıyordu. Genç baba sakin bir sesle: "Sakin ol Bernard. Kendine hakim ol oğlum!" diye söylenip duruyordu. Uzaktan olanları izleyen bir kadın bu genç babayı tebrik etmek için yanlarına geldi.

- Siz çocuklarla nasıl anlaşılacağını çok iyi kavramışsınız. Tebrik ederim, dedi. Ve çocuğa doğru eğilerek konuştu:

- Demek bu afacanın adı Bernard öyle mi?

Genç baba cevapladı:

- Hayır. Onun adı Andre. Bernard benim.

Kuşlar gökyüzünün sakinleri. Ama o engin mavilikten haberleri yokmuş biliyor musunuz? Baykuş hariç. Çünkü baykuşlar mavi rengi görebilen tek kuş türüymüş.

 Amerika’da saatte kaç kişi ölüyor biliyor musunuz? Biz de bilmiyoruz. Bildiğimiz şu Amerika’da saatte 40 kişi kanserden ölüyor.

 Kahvaltıda zeytin yer misin? Peki hergün bir zeytin eksik yesen ne olur? Amerikan Havayolları, uçuşlarda yolculara ikram edilen kahvaltılardan bir zeytin eksilterek 1987 yılında 40 bin dolar kâr etmiş.

 Bulutsuz bir gecede gökyüzüne bakıyorsunuz. Kaç tane yıldız görebiliyorsunuzdur sizce? Söyleyelim, ortalama 2000 tane.

  Deha ya da zekâ denince ilk akla gelen kişilerden biri Albert Einstein. Ama 9 yaşına kadar doğru düzgün konuşamamış.

 18 Şubat 1979 tarihinde neredeydiniz? Benimki de soru. Nerden bileceksiniz? Neyse uzatmayalım. O tarihte eğer Sahra Çölü'nde olsaydınız. Kar yağıyor olacaktı.