Akşam Gazetesi - Vedat Kemer

İbrahim Özdabak - Yeni Asya Gazetesi

Belki Avustralya’ya hiç gitmeyeceksiniz. Ama şayet Avustralya’ya gider ve üst kapağı açık bir sifonu çekerseniz, suyun saat yönünde aktığını görünce şaşırmayın. Avustralya güney yarımkürede olduğundan orada böyle oluyormuş. Kuzey yarımkürede ise sifon suları saat yönünün tersine dönerek akıyor.

Adını duyunca hemen aklımıza suikast gelen Kennedy, 20 dakikada 4 porsiyon lahmacun yiyebilirmiş derlerse inanmayın. Ama 20 dakikada 4 gazete okuyabiliyormuş derlerse inanın. Çünkü öyleymiş. Gerçi şimdiki 60-70 sayfalık gazeteler değildir o. Zamanın 10-15 sayfalık gazeteleridir diye düşünüyorum.

Beethoven beste yapmadan önce başını belaya sokarmış dedi bir arkadaşım. Hemen düzelttim. Öyle değil . Beste yapmadan önce başını soğuk suya sokarmış. Herkesin bir ilham perisi çağırma biçimi var tabi.

Diyelim ki ormanda yönünüzü kaybettiniz. Derken bir ayı ini buldunuz. Girip de ayıya sormaya kalkmayın. Ayı inlerinin kapıları kuzeye bakarmış. Gerçi kapı değildir o sadece mağaranın girişidir. Benim anlamadığım ayılar doğal mağaraları kullanıyorlar. Kendileri yapmıyorlarki bu mağaraları. Ne yani ayınının biri bir in bulduğunda yok kardeşim bunun kapısı güneye bakıyor, ben burda oturmam mı diyor? Enteresan!

Atların bizimki gibi elleri ve ayakları yok. Yani elleri ve ayakları yok derken bizimki gibi yok diyorum. El ve ayaklarınızı bir düşünün ne kadar çok sayıda kemik var. Oysa atların ayaklarında toynaklar var. Buna rağmen atlarda insan vücudundakinden 18 tane fazla kemik varmış.

Saçı sakalı ağarmış bir dede yolun kenarına oturmuş hüngür hüngür ağlıyordu. Onu gören bir genç merak edip konuşmaya başladı:

- Dedeciğim neden ağlıyorsun?

- Babam dövdü.

- Babanız mı dövdü. Hmm. Dede sen kaç yaşındasın?

- 95.

- Peki babanız kaç yaşında?

-120.

- İyi de suçun neydi de baban dövdü seni?

- Dedeme ters cevap verdim!